Ermenistan’ın Türk Halkına Yönelik Soykırımları
Ermenistan’ın Türklere Yönelik Soykırımları
1980’lerin sonlarında başlayan ve 1990’larda tırmanan Ermenistan’ın Türklere yönelik soykırımları, Dağlık Karabağ bölgesindeki etnik gerilimler ve toprak anlaşmazlıkları ile tetiklendi. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla başlayan bu karanlık süreç, bu saldırıların kurbanlarını anmak ve tarihin bu utanç verici sayfasını unutmamak için bir adım teşkil etmeyi amaçlamaktadır.
Dağlık Karabağ Bölgesindeki Etnik Gerilimler
Dağlık Karabağ bölgesinde yaşayan Ermeniler, Sovyetler Birliği döneminde Azerbaycan SSCB’ye bağlıydı, ancak Ermeniler arasında bağımsızlık talepleri yükselmeye başladı. 1988’de Dağlık Karabağ’daki Ermeni nüfusu, Karabağ’ın Azerbaycan’dan ayrılması ve Ermenistan’a katılması talebiyle büyük protestolar düzenledi. Bu talepler ve protestolar, etnik gerilimleri artırdı ve Dağlık Karabağ’da şiddet olaylarının patlak vermesine neden oldu.
Sovyetler Birliği’nin Dağılmasıyla Başlayan Süreç
Sovyetler Birliği dönemindeki siyasi çalkantılar ve çatışmalar, Dağlık Karabağ ve çevresindeki bölgelerdeki topluluklar arasında şiddetin artmasına ve etnik temizlik eylemlerinin başlamasına yol açtı. Ermenilerin başlattığı ilk saldırılar ve cinayetler, Türk nüfusunun az olduğu bölgelerde, yaş ve cinsiyet ayırt etmeksizin gerçekleşti. Dağlık Karabağ bölgesindeki Ermenilerin saldırılarıyla ölümler ve yaralanmalar artarak devam etti. Bu eylemlerde çoğunlukla Ermeni çeteler kullanıldı.
Ermeni Çeteler ve Terör Örgütleri
ASALA Terör Örgütü
1975 yılında Erivan’da kurulmuş ve diasporadaki Ermeniler tarafından finanse edilen bir terörist örgüttür. ASALA, Avrupa ve Orta Doğu’daki Türk diplomatlara ve vatandaşlarına yönelik suikastler ve bombalı saldırılar düzenlemekle bilinmektedir.
Dro Drosh Çetesi
1988 yılında Dağlık Karabağ’da kurulan ve Ermeni milliyetçisi ideolojiyi benimseyen bir çetedir. Dro Drosh, sivil halka yönelik katliamlar, toplu göçler ve etnik temizlik eylemleri gerçekleştirdiği bilinmektedir.
Mıhrak Çetesi
1990 yılında Dağlık Karabağ’da kurulan ve Sovyetler Birliği’nden bağımsız bir Ermenistan devleti kurmayı amaçlayan bir çetedir. Azerbaycanlı Türk sivillere yönelik saldırılar ve tacizler gerçekleştirdiği bilinmektedir.
Gümrü Çetesi
1993 yılında Gümrü şehrinde kurulan ve Ermeni milliyetçisi ideolojiyi benimseyen bir çetedir. Gümrü Çetesi, 1993 Gümrü Katliamı’nda 67 Azerbaycanlı Türk sivili katletmesiyle bilinmektedir.
Ermeni Çete ve Terör Örgütü Liderleri
- Monte Melkonian: ASALA’nın kurucusu ve en önemli liderlerinden biridir. 1993 yılında Gümrü’de bir çatışmada öldürülmüştür.
- Vazgen Sargsyan: Dro Drosh’un kurucusu ve lideridir. 1999 yılında Ermenistan Parlamentosu’na düzenlenen suikastte öldürülmüştür.
- Movses Hakobyan: Mıhrak’ın kurucusu ve lideridir. 1992 yılında Dağlık Karabağ’da bir çatışmada öldürülmüştür.
- Andranik Ohanian: Gümrü Çetesi’nin lideridir. 1994 yılında Gümrü’de tutuklanmış ve müebbet hapse mahkum edilmiştir.
Ermenistan Hükümeti’nin Rolü
Siyasi Destek
Ermenistan hükümeti, Dağlık Karabağ’daki Ermeni ayrılıkçı gruplara açıkça siyasi destek verdi. Bu destek, silah ve mühimmat sağlama, siyasi propaganda yayma ve uluslararası alanda ayrılıkçıları savunma gibi şekillerde gerçekleşti.
Askeri Destek
Ermenistan ordusu, Dağlık Karabağ’daki çatışmalara doğrudan müdahale etti. Azerbaycanlı Türk sivillere yönelik saldırılara katıldı ve Ermeni ayrılıkçı grupların ilerleyişini destekledi.
Ekonomik Destek
Ermenistan hükümeti, Dağlık Karabağ’daki Ermeni nüfusa ekonomik destek sağladı. Bu destek, insani yardım ve altyapı yatırımları gibi şekillerde gerçekleşti.
Propaganda ve İnkar
Ermenistan hükümeti, soykırımı inkar eden ve Ermenileri mağdur olarak gösteren yoğun bir propaganda kampanyası yürüttü. Bu propaganda, uluslararası kamuoyunu yanıltmayı ve Ermeni ayrılıkçıların eylemlerini haklı çıkarmayı amaçladı.
Yargılanmalar ve Adalet
Maalesef yapılan bu saldırılar sebebiyle kayda değer bir yargılanma olmamıştır. Bunun sebepleri başlıca şunlardır:
Uluslararası Toplumun Tepkisizliği
Saldırılar gerçekleştiği sırada ve sonrasında uluslararası toplum yeterince tepki vermedi. Bu durum, saldırganların cesaretlenmesine ve suçsuzluk duygusu hissetmelerine neden oldu.
Ermenistan Hükümeti’nin Korumacılığı
Ermenistan hükümeti, saldırılardan sorumlu olanları korumak için aktif çaba gösterdi. Bu çabalar arasında uluslararası soruşturmaları engellemek, tanıkları susturmak ve suçluları adalete teslim etmekten kaçınmak yer aldı.
Sonuç
Ermenistan hükümetinin ve çeşitli uluslararası grupların desteğiyle binlerce Türk öldürüldü ve binlercesi etkilendi. Bu alçakça eylemlerde zulme uğrayan ve zarar gören insanlarımız, Azerbaycan, Türkiye ve diğer tüm Türk halklarının ve devletlerinin yüreğinde derin yaralar açmıştır. Bu acılar her zaman hatırlanacaktır…